İçeriğe geç

Ay: Mart 2012

ÜÇ ÇARPI ÜÇ DOKUZ HATA VE YANLIŞLAR

Birinci (3) yanlış; bir defa şu üç hasleti unutmalıyız.

Bir, rahatı, iki, lüksü ve israfı, üç, keyfi, zevki ve kahkahayı… Çünkü çember daralıyor. Bunu böyle bilmeliyiz. Bu üç hasleti unutalım derken tabii ki oturup ağlayalım demek istemiyoruz.

Yani ona göre düşünüp tedbir alarak yaşamamız gerekir diyoruz.

İkinci (3) yanlış; bir, biz hata ve kusurları hep başkasında arıyoruz, hiç kendi nefsimizi muhakeme etmiyoruz. İki, her işi de başkasından bekliyoruz. Üç, her doğru her yerde konuşulmaz, ama biz doğruları konuşmaktan hep kaçınıyoruz. Eğer siyasetçi ise, aman oy kaybederim, esnaf ise aman müşteri kaybederim, cemaat cemiyet önderi ve lideri olanlar da, aman itibarımı kaybederim korkusu ağır basıyor. Yani daha doğrusu, emri bil maruf ve nehyi anil münker farizasını Müslümanların çoğu bilmiyor, bilenlerin birçoğu da maddemize zarar verir diye terk ediyor. Geri kalanların birçoğu da ihmal ediyor. Şu derdimizi de Müslümanlar hiç dert etmiyor. İstatistiklere göre, bu memleketin % 99’u Müslüman, kalan % 1’ini de ikiye böl geriye (% 0,5) yani buçuk kalır. Peki, % 0,5’in yani buçuğun ibadet günü var da, neden  % 99’un yok. Bu nasıl Müslümanlık nasıl demokrasi, Müslümanlık ve demokrasi bunun neresinde? İslam’da böyle bir demokrasi yok.

Günümüz Müslümanları bunu neden hiç dert edinmiyorlar? Şimdi bahane eh efendim konulmuş kanunları biz değiştiremeyiz. Amma ve lakin biz dert edinsek Mevla değiştirecek, biz dert edinmez isek Allah Teala değiştirmez. Biz isteyeceğiz ki Rabbimiz değiştirsin. Biz istemez isek böyle zelil yaşamaya mahkûm oluruz. Bunu hak ettik.

Üçüncü (3) yanlış; bir, meselelerin temeline inmiyoruz.

Gerçekleri tam araştırma zahmetine katlanmıyoruz. Kulaktan duyma ve kasıtlı olarak bize yanlış okutulan tarih kitaplarından siyonist medyadan öğrendiğimiz, aleyhimizde yanlışları doğru sanıyor ve uyutuluyoruz. İki, bir iş yapağımız zaman yakın ve kısa vadeli düşünüyoruz. Üç, tüm maddi manevi işlerimizi küçük ve bireysel düşünüyoruz. Bu yanlışları İslamiyet’te, siyasette ve ticarette hep böyle yapıyoruz. Dünyanın devleri birleşirken biz tek başımıza ne yapabiliriz ki. Tabii fazla varlık gösteremiyor ve batmaya maruz bırakılıyoruz. Ama biz bunu hak ediyoruz. Neden derseniz, nedeni şu: ABD var, SSCB var, AB var… Peki, o halde neden İBD, yani İslam Birliği yok? Evet, Allah rahmet eylesin Erbakan Hoca Efendi D–8’leri kurdu fakat ne yazık ki kokuşmuş batak Avrupa aşkı uğruna üzerini küllemeye çalışıyoruz. Evet, bu da çok büyük üzücü bir gerçek değil mi? Bu hata ve gerçek yanlışların açılımı ve izahı sayfalara sığmaz, ama arif olanlar anlar. Çünkü arife tarif gerekmez diye düşünüyoruz. Bu gerçeği anlamayanları da anlamaya davet ediyoruz. Rabbim anlamayı ve bu uyuşturulmuşluktan uyanmayı nasibi müesser eylesin, âmiiin.

Ayrıca şunu ilave etmek istiyorum! Kârın en güzeli zararın yakınından dönmek denir ya mesela bir insan bir yanlış yapar veya bir yanlış laf eder de yaptığı bir yanlışı anlar ve ben yanlış yaptım der, itiraf eder yanlıştan döner ise o büyük bir erdemliktir. Fakat yaptığı yanlışı kabullenmeyip yanlışa doğru kılıf ararsa o da en büyük yanlıştır amma ve lakin insanımızın çoğu yanlışını kabul etmiyor.

İnatçı bir şekilde yanlışına doğru kılıf ararken yanlışa battıkça batıyor.

İSLAM ŞİARI

Anahtarımız bismillah
Tevhidimiz la ilahe illallah
Muhammedur resulullah
Yaratıcımız hazreti Allah
Önderimiz hazreti Resulullah
Rehberimiz hazreti kelamullah
Biz tasdik eyledik elhamdülillah

Her işte önceliğimdir İslam şiarı
Benim diyarımdır tüm İslam diyarı
Benimdir tüm İslam’ın genci ihtiyarı
İslam’ı şiar edinenlerin şaşmaz ayarı
Ben İslam’ı şiar edindim elhamdülillah

Birinci derdimdir İslam’ın her derdi
İslam derdi uğruna ecdadım ser verdi
Bu derdi dert edinmeli İslam’ın her ferdi
İslam’ı dert edinenler yüce makama erdi
Ben İslam’ı dert edindim elhamdülillah

Dini İslam’ın derdi en önemli derttir
Bu derdi dert edinen ne güzel ferttir
İslam’a hakaretin karşılığı çok serttir
Bunu dert etmeyen Müslüman namerttir
Ben İslam’ı dert eyledim elhamdülillah

Kâinatın anayasası mutlak Kur’an’dır
Kur’an’a uyanlar doğru hedefe varandır
Kurtulacak fırkalar da Kur’an’a uyandır
Kur’an’a uymayan kalp bedbaht virandır
Ben Kur’an’ı taç eyledim elhamdülillah

Yolum İslam’dır başka yol bilmem
Dünya için dünyayı verseler eğilmem
İslam’ı kalbime nakşeyledim asla silmem
Bin canım olsa da verir başka yola gelmem
İslam’ı kalbime nakşeyledim elhamdülillah

Başka hak yol yok tek yol İslam’ın yolu
Gerçek din İslam nice güzellikler ile dolu
Asla tanımam laikliği maikliği ve sağı solu
Çok güçlüdür İslam’ı şuurlu yaşayanın kolu
Ben bu yolu rehber eyledim elhamdülillah

Benim kârımdır tüm Müslümanların kârı
Hem zararımdır tüm Müslümanların zararı
Tek vücut olmak tüm Müslümanların yararı
İki cihanda mesut olur herkim alırsa bu kararı
Ben bu yolda kârı kâr eyledim elhamdülillah

Şahadetimiz eşhedü en la ilahe illallah ve
Eşhedü enne Muhammeden abduhü ve resulühü
Her işimizin evveli bismillah sonu elhamdülillah
Ben besmele’i şerifi anahtar eyledim elhamdülillah

GÖNÜL BAHÇESİ (1)

Bu hüzün niye sordum karanfile
Dedim dünya fani üzüleme nafile
Cevabı irade zayıf olmuyor, laf ile
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine hüzne düşmüş gamlı gönül
Sordum laleye neden boynun eğri
Ah eyleyip söyledi dertliyim gayrı
Kim ne bilir sinelerde dert ayrı ayrı
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine boynun eğmiş gamlı gönül
Hüzne dalmış gülmüyor güller
Mahzun olmuş açmıyor sümbüller
Gam yükün almış ötmüyor bülbüller
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine yükün almış gamlı gönül
Devran dönmüş güller solmuş
Mevsimler değişmiş hazan olmuş
Dertli garipler yine hüzünle dolmuş
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine hazan olmuş gamlı gönül
Laleler kadere boynun bükmüş
Güller dertli sararıp gazel dökmüş
Bülbüller suskun sineye gam çökmüş
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine gazele dönmüş gamlı gönül
Her mevsim farklıdır birçok iller
Seherde semaya kalkar temiz eller
Hz. Meylayı zikreder günahsız diller
Yanmış yakınmış yine gamlı gönül
Ah yine derde düşmüş gamlı gönül