İçeriğe geç

Kategori: GENEL ŞİİRLER

ARILAR (2)

Canlılar dolaşır, toprağı oyar, han ederler
Her biri bir şekilde yuva kurar, mekân ederler
Kısa ömürleri biter, elveda ey fani cihan ederler
Hz. Mevla’nın İsmi Şeriflerinden biri hak
Mekân kurana değil, kurduran Mevla’ya bak

Nebat baharda yeşerir, hayata devam ederler
Mevla’nın izniyle canlılara rızık ikram ederler
Sonbaharda hazan olur, sararır, piri revan ederler
Hz. Mevla’nın İsmi Şeriflerinden biri hak
İkram edenlere değil, ettiren Mevla’ya bak

Baharda çiçekler açıp yeryüzünü sergân ederler
Türlü güzellikleri ile cümle âlemi hayran ederler
Farklı rayihalı, lale, gül, sümbül ile reyhan ederler
Hz. Mevla’nın İsmi Şeriflerinden biri hak
Açan çiçeklere değil, açtıran Mevla’ya bak

Sular Mevla’nın lütfu ile hayat verir, ihsan ederler
Çağlar denize dökülür, uslanır, haşmeti ehven ederler
Bin bir koldan deryada buluşur, merhaba ihvan ederler
Hz. Mevla’nın İsmi Şeriflerinden biri hak
Deryalara değil, kâinata sahip Mevla ya bak

AKİL KİŞİLER

Akil kişiler hemen kükreyip esmez
Cahile uymaz, hataları olsa da küsmez
Bir işin sonunu görmeden ahkâm kesmez
Bildiğimiz çok az, deryada bir damla
Bildiğimizi koruyup, yaşayalım İmanla
Dün, mazide kalıp geri gelmeyen bir gündür
Ama acı tatlı hatıraları silinmeyen bir gündür
Yarın ise tahminden öte, bilinmeyen bir gündür
Bildiğimiz çok az, deryada bir damla
Bildiğimizi koruyup, yaşayalım İmanla
Hakkıyla tövbe etmeden, hak çizgiye gelinmez
Belki şöyle düşünen olur, bazı günahlar silinmez
Fakat hangi amel ile Mevla günahı, siler bilinmez
Bildiğimiz çok az, deryada bir damla
Bildiğimizi koruyup, yaşayalım İmanla
Müslümanca olmalı her işimiz, amelimiz, tarzımız
İslami çizgimiz mûstehab, sünnet, vacip ile farzımız
Zina suç olmaktan çıktı, ayaklar altında kaldı ırzımız
Bildiğimiz çok az, deryada bir damla
Bildiğimizi koruyup, yaşayalım İmanla
Yüce Mevla’nın lütfu ile olsun her türlü dileğimiz
Namaz ve sabırla olsun tüm dünya, ahiret isteğimiz
İslam’a uygun olsun daima icraatımız ile mesleğimiz
Bildiğimiz çok az, deryada bir damla
Bildiğimizi koruyup, yaşayalım İmanla
Dünya baştan sona çile, sınanırız türlü imtihanla
Bilmediğimiz, bildiğimizin yanında deryada damla
İmtihanları ancak kazana biliriz, İslam ahlakı İmanla
Bildiğimiz çok az, deryada bir damla
Bildiğimizi koruyup, yaşayalım İmanla

AKİBETİ MEÇHUL BİR CİHAN

İmtihan için bu cihandayım
Bir beden içinde bir candayım
Hak yönde doğru bir yandayım
Niyazımı Mevla’ya beyandayım
Fani bir cihan fani bir candayım

Akıbet-i meçhul bir yoldayım
Sıkıntılı bir yolda bir haldeyim
Bilmem ne halde ne hayaldeyim
Sonu gözükmeyen bir tüneldeyim
Fani bir yolda fani bir hayaldeyim

Hayat bir mektep bir medrese
Ömür dediğin dayanır bir nefese
Gelen döner tekrar geldiği adrese
Ecel gelince girersin dar bir kafese
Fani bir nefes de fani bir kafesteyim

Sona koşuyorum gündüz gece
Kaderimi yaşıyorum gündüz gece
Fani bir can taşıyorum gündüz gece
Nice merhale aşıyorum gündüz gece
Fani bir yolda gidiyorum gündüz gece

Sakın hiç tevessül etme yanlış yola
Fıtratı gereği insan haristir para, pula
Mevla’ ya sığın, asla kulluk etme, kula
Rabbine sığınanlar, dünya ahiret kurtula
Fani dünya kime kaldı ki sana bana kala

AHİR ZAMAN (2)

Dünya hem her şey fani, bilelim
Fani arzuları kalbimizden silelim
İslam’ı yaşayalım günahsız ölelim
Mahşerde huzura günahsız gelelim
Tüm dünyevi arzu, istekler fanice

Dünya imtihan içindir bunu bilelim
İmtihanı düşüne hak çizgiye gelelim
Takva üzere yaşayıp günahsız ölelim
Ölürken dostlarımız ağlaya biz gülelim
Daima şükredelim tüm diller fanice

Günümüzde yiyenin yanına kalıyor
Niçin yedin diyen başına dert alıyor
Haksızların dostu, rağbeti çok oluyor
Karşı duranlara neden rağbet olmuyor?
Meşru kazanalım tüm servetler fanice

Fayda vermez varsan da bin kere hacca
Makbul olmaz kazancın helal olmayınca
Amel geçersizdir imanı kalbe koymayınca
Gerçek iman helal kazanç fayda verir anca
İman en büyük servet para, pullar fanice

Rahat bekleme adalet yerini bulmayınca
Güven bekleme haklılar hakkını almayınca
Verim bekleme liyakat yerinde kalmayınca
Huzur bekleme fakirin tenceresi dolmayınca
Adil yaşayalım tüm makam, mevkiler fanice

AH DÜNYA VAH DÜNYA (1)

Aah! Dünya vah dünya eyvah dünya
Sen döneksin taşıdıkların seyyah dünya
İnsi, cinler sende işler nice günah dünya
Aah dünya ey vah bu nice günah dünya?

Fani âlemde imtihan olduğumuzu bilelim
Hatalardan beri olup doğru çizgiye gelelim
Tövbe ile Mevla’ya yalvarıp günahı silelim
Aah dünya ey vah bu nice günah dünya?

Eğer yanlış yolda isek tövbe edip dönelim
Yolumuzu değiştirip Mevla’mıza yönelelim
Takva üzere İslam’ı yaşayıp günahsız ölelim
Aah eyvah dünya bu nice günah dünya?

Semada yüzen feleklerden bir feleksin
Güneş etrafında dönen aldatıcı bir keleksin
Sorumlu insi, cinliyi eleyip süzen bir eleksin
Aah dünya ey vah bu nice günah dünya?

Kıyamete kadar dönen fırıldak bir döneksin
Ruhlar âleminden ahiret yolunda bir bineksin
Fani yolda konaklama hanı geçici bir tüneksin
Aah dünya ey vah bu nice günah dünya?

İmtihan için gelmiştir bu fani cihana gelen
Hatadan uzak olur imtihanda olduğunu bilen
Felah bulur hakkıyla tövbe edip günahını silen
Aah dünya ey vah bu nice günah dünya?
(Ocak. 2018)

İMTİHAN OLMAZSA

İmtihan olmasa hayat ve cihanın
Yiğitler olmasa meydan ve sahanın
Karşılığını bulmasa değer ve pahanın
Anlamı kalmaz

İnandım deyip yaşanmayan şahadetin
Taraflı muhakeme olursa hak ve adaletin
Haklar sahibini bulmamış olursa mükâfatın
Anlamı kalmaz

Maksat ve manası anlaşılmamış olsa ezanın
Herkesin yaptığı yanına kalmış olsa cezanın
Onsekizbin âlemi barındırmamış olsa fezanın
Anlamı kalmaz

Tatbiki kanuni kaideler için değilse icabetin
Maksat Mevla’nın rızası için değilse ibadetin
Her biri bir hikmet ve şifa için değilse nebatatın
Anlamı kalmaz

Mevla’nın rızası için değilse duhul ve riayetin
Helal meşru, rızık için değilse tarım ve ziraatın
Gönül kazanmak için değilse görüş ve ziyaretin
Anlamı kalmaz

Din, namus, vatan, için değilse savaşın hareketin
Hayrı hâsene infak için değilse nimet ve bereketin
Takva üzere ibadet için değilse tekkeler ve tarikatın
Anlamı kalmaz

İNSAN VE EDEP (1)

Dik dur olma çıkarcılara maşa
Kibirden uzak ol tevazu ile yaşa
Tamah etme hayat kısa bir temaşa
Kibirden uzak illa edep illa edep

Bu fani dünya fani bir kargaşa
Değmez gereğinden fazla uğraşa
Önem ver nefis ve şeytanla savaşa
Nefsi irade için illa edep illa edep

Olsan da zengin, tüccar, ağa, paşa
En yüksek rütbe ile çıksan da başa
Ecel gelince yatırırlar çamura, yaşa
O ecel gelmeden illa edep illa edep

Fani âlemde sıkıntılar gelir başa
Sıkıntılar ile fani ömür geçer boşa
Fayda vermez vursan da başını taşa
Can bedende iken illa edep illa edep

Ne yaparsan yap illa edep ile yaşa
Ne gelir ise edepsizlikten gelir başa
Edepsizlik etme, küfre düşersin hâşâ
Nerede olursan ol illa edep illa edep

Salih amel işle, ömrü geçirme boşa
Günahına tövbe eyle, vur başın taşa
Kabirde amelin ile kalırsın baş, başa
Kabre girmeden illa edep illa edep

EY AZİZ İSTANBUL (1)

Hz. Rasulullah’tan fetih müjdesini aldı
Hz. Fatih yüce zafere ulaştı, payitaht kıldı
Yüce belde ilim yuvalarıyla cihana ün saldı
Evliyalar diyarı şehr-i rabi’an ey aziz İstanbul

İslambol adıyla çok yüce bir şerefe nail oldu
Eyyûb el-Ensari ve Sahabileri bağrında buldu
Nice âlim ulemâ bu beldede ilim ve irfanla doldu
Şeyhi meşyihler diyarı şehri rabian ey aziz İstanbul

Hz. Yuşa Aleyhisselam’dır manevi komutanı
Bağrında taşıyor Hz. Fatih ile Hz. Eyyûb sultanı
Mimar Sinanlar kurdu nice tarihi bu güzel mekânı
Nice Sahabilerin diyarı şehri rabian ey aziz İstanbul

Tarihi camileri, medreseleri, tekkeleri, kubbeleri
Dünyaca çok ünlü eserleri, eşsiz manzaralı tepeleri
Dünyanın incisi Çamlıca tepeleri, boğaz ve cepheleri
İlim, İrfan, mekânlar diyarı şehri rabian ey aziz İstanbul

Ne büyük şeref Hz. Eyyüb’el-Ensari’yi taşır bağrında
Bin bir hikmetler, bereketler vardır taşında, toprağında
Yüce zatlar buradan İslam’a ışık tuttu tarihin her çağında
Nice büyük Evliyalar diyarı şehri rabian ey aziz İstanbul

Manevi olarak kıymetli en güzel beldeleri Fatih ile Üsküdar
Birinde İslam ve tarih birinde Aziz Mahmut hûdayi Hz. yatar
Üsküdar’ın tarihi ve manevi nice özellikleri çok daha manidar
Manevi ve tarihi özellikleriyle ünlü şehri rabian ey aziz İstanbul

GÖNÜL BAHÇESİ (1)

Bu hüzün niye sordum karanfile
Dedim dünya fani üzüleme nafile
Cevabı irade zayıf olmuyor, laf ile
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine hüzne düşmüş gamlı gönül
Sordum laleye neden boynun eğri
Ah eyleyip söyledi dertliyim gayrı
Kim ne bilir sinelerde dert ayrı ayrı
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine boynun eğmiş gamlı gönül
Hüzne dalmış gülmüyor güller
Mahzun olmuş açmıyor sümbüller
Gam yükün almış ötmüyor bülbüller
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine yükün almış gamlı gönül
Devran dönmüş güller solmuş
Mevsimler değişmiş hazan olmuş
Dertli garipler yine hüzünle dolmuş
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine hazan olmuş gamlı gönül
Laleler kadere boynun bükmüş
Güller dertli sararıp gazel dökmüş
Bülbüller suskun sineye gam çökmüş
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine gazele dönmüş gamlı gönül
Her mevsim farklıdır birçok iller
Seherde semaya kalkar temiz eller
Hz. Meylayı zikreder günahsız diller
Yanmış yakınmış yine gamlı gönül
Ah yine derde düşmüş gamlı gönül

Ahir Zaman (1)

Ahir zaman fitne var cihanda
Şuur adap, edep, ahlak ne yanda
İlim, irfan, ibadet, kaldı bir yanda
İnsanlık hüsran, çoğunluk ziyanda
Âlemler ibret tüm yollar fanice

Kaderi biz bilmeyiz nedir nice
Alın yazımızı okuruz hece hece
Yaşarız adım, adım gündüz gece
Kaderin hikmeti gizli çizgisi ince
Dünya imtihan tüm kullar fanice

Bazı engelleri aşar seviniriz
Bazen gaflete düşer övünürüz
Bir çok acılar yaşar dövünürüz
Kul beşer acılar yakar üzülürüz
Acılara sabır tüm günler fanice

Ya’ Rab biz aciz kullar sıradan
Günahkârız ama sensin yaradan
Lütfeyle engeller kalksın aradan
Affeyle günahla çağırma buradan
Tek baki sensin tüm canlar fanice

Daha çok fani dünya’ ya meyiliz
Haşa kadere itiraz eder isek zailiz
Günahkârız amma isyankâr değiliz
Kaderimizde neler var ise ona kailiz
Kadere razı olalım meyiller fanice